Omuz, kolumuzun vücutla birleşim noktasında yer alır ve gün içerisinde en çok kullanılan bölgelerden biridir. Omuz kırıkları, genç yaştaki hastalarda genellikle trafik kazaları, ateşli silah yaralanmaları ve yüksekten düşme gibi yüksek şiddet içeren olaylar sonucunda görülmektedir. Yaşlılarda ise omuz kırıklarının ana nedeni osteoporozdur. Bu nedenle, ev içerisinde şiddetli olmayan bir düşüşte bile omuz kırığı oluşabilir.

Hastalarda omuzda travmatik ağrılar, omuz hareketlerinin yapılamaması, kolu kaldıramama veya güçlük çekme, bir kolun diğer koldan daha kısa olması gibi şikâyetlerle hastanelere başvurulmaktadır.

Klavikula Kırıkları: Klavikula, omuzdaki köprücük kemiği olarak bilinir. Omuz kırıklarının %35'ini bu kemikteki kırıklar oluşturur. Bu kırıklar, hastanın yaşına ve beslenme şekline göre 3-6 hafta arasında iyileşir. Hastanın normal yaşamına dönüşü 3-6 haftayı bulurken, sportif aktivitelere geri dönüşü en az 3 ayı bulur. Tedavisi, eğer çok fazla ayrışma yok ise 8 bandajı veya kol askısı ile yapılır. Ameliyat gerektiren köprücük kemiği ameliyatlarında ise plak-vida veya kanal içi tespit cihazlarıyla kemik parçalarının birbirine teması sağlanır.

Spakula Kırıkları: Tüm kırıkların %1'i olarak görülür. Yüksek enerjili yaralanmalarda görülüp, yumuşak doku yaralanmaları ve göğüs kafesi hasarı takip edebilir.

Proksimal Humerus Kırıkları: Proksimal humerus, omuz eklemine en yakın yerdir. Omuz kırığı dendiğinde akla ilk olarak burası gelir. Orta yaştaki insanlardaki kırıkların %5'ini oluşturur. Yaşı ilerlemiş olan insanlarda kemiklerdeki mineral eksikliğinden dolayı basit bir düşme sonucu oluşabilir. Bu bölgedeki kırıkların %80'i ayrışmamış kırıklar olup herhangi bir cerrahi müdahale gerektirmez. 8 bandajı veya kol askısı gibi konforlu ve hastaya rahatsızlık vermeyen yöntemlerle tedavi edilebilir. Hasta 3-6 hafta içerisinde gündelik hayatına geri dönebilir. Eğer kırık 6 haftadan uzun sürerse, omuz hareketlerinin ağrısız olarak geri kazandırılabilmesi için fizik tedavi başlar.

Parçalı kırıklarda ise kaynama sonrası işlev kayıpları oluşması sebebi ile cerrahi müdahale gerekmektedir. Modern tespit metotları sayesinde erken tanı koyulabilir. Minimal invaziv kırık cerrahisi adı verilen bu yöntem ile kırık bölgesine zarar verilmeden doğal iyileşme süreci devam edebilir.

Omuz kırıklarının tedavisinde, kırığın türü ve ciddiyetine göre çeşitli yöntemler kullanılır:

Omuz kırıkları, doğru ve zamanında müdahale ile büyük ölçüde iyileşir ve hastalar normal yaşamlarına geri dönebilir. Ancak, özellikle yaşlı hastalarda osteoporoz gibi ek faktörlerin dikkate alınması gereklidir. Tedaviye erken dönemde başlamak, iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyonları azaltır.