{ "title": "Tibia Kırığı", "image": "https://www.kirik.gen.tr/images/Tibia-Kirigi-27.jpg", "date": "19.01.2024 13:02:58", "author": "Uğur Şamiloğlu", "article": [ { "article": "Tibia Kırığı, Tibia kemiğinde diğer kemiklerimizi koruyan ve saran kas grubu bulunmamaktadır. Bu sebeple darbelere açık ve daha kırılgandır. Tibia kırıkları özellikle bireylerin trafik kazalarında, yüksek bir yerden düşmelerinde, çeşitli spor yaralanmalarında sık rastlanılan bir kazadır. Tibia kırığının tedavisinde öncelik olarak kırığın şekli ve kırığın tek bir parçaya mı yoksa birkaç parçaylamı ayrıldığı röntgen sonucu gözlemlenir. Bununla beraber kırığın yanında deri bütünlüğünün bozulup bozulmadığı ve yaranın enfeksiyon kapmaması için de önlemler alınmalıdır. Tibia kırığının hastanın iyileşme sürecini etkileyen bazı unsurlar vardır bunlar; Kırığın durumu, hastanın ameliyatına ve hastanın almış olduğu fizik tedavi sürecinin başarısına bağlıdır. Ayrıca bunun yanında sporcuların veya spora yeni başlayanların bacaklarına aşırı yüklenmeleri sonucunda stres kırıkları görülebilir. Bu kırıklar direkt olarak radyografilerde görüntülenmelidir.

Tibia kırığı tedavisi nasıl yapılır?

Açık kırıklarda tibia kırığı doku defektleri olan kırıkları, kemik kaybına uğramış olan kırıklar eksternal fikasasyon denilen müdahale yöntemi ile başarılı bir şekilde tedavi edilir. Tibia kırıklarında ortalama olarak kemiğin tekrar birbirine kaynama süresi dört ile altı ay arasında değişmektedir. Ancak hastanın yaşı, durumu, fizik tedavi süreci, ameliyatı ve kırığın durumuna göre bu süre bir yıla kadar uzayabilir. Tibia kırıklarında kan dolaşımı düzensiz morluk ve şişmesine neden olabilmektedir.

Tibia tedavisi sonrası

Hasta olan birey kırığının ameliyatı sonrasında fizik tedavi sürecinde bir morali bozulabilir. Alçı sonrası kemiğinde bulunan çevre kasların zayıflaması ile hastanın zayıflayan kaslarını güçlendirmesi ve eklem kısıtlıklarını açması gerekmektedir. Bireyin bu tedavi sürecindeki programıyla beraber hastalığın yanında getirmiş olduğu bazı yan etkiler ortaya çıkabilmekte ve hastanın tedavi sürecini uzatabilmektedir. Tedavi sürecinde hasta ağrılarını hafifletmek veya kesmek amacıyla analjezik kullanabilir. Kan dolaşımının çevrede vazodilatasyona neden olacak kolsitonin tedavisine başlanır. Bununla beraber hasta yaklaşık olarak 1 veya 2 ay sonra ayakları için egzersiz ve düzenli beslenme ile tedavi süresini kısaltabilir.
" } ] }